Tasarımdaki temel yaklaşımımız, yeni yapının mevcut ana yapının cephe algısını kesmeden ve yüksekliğini aşmadan, onunla birlikte ortak bir bahçe tanımlaması ve bu bahçenin yeni yapı için ayrılan alanın içine doğru sızdırılması düşüncesi olmuştur. Bu doğrultuda yeni binada yer verilen “yeşil teraslar” , “yeşil eğimler” , “yeşil cephe” , “balkonlar” ve “iç bahçeler” öne çıkan bir dizi mekansal unsurdur. Tasarımda, “uydu öğe” olarak yorumlanan sergi holü, konferans salonu, restoran gibi unsurlar bahçe ile bütünleşik olarak konumlandırılmış, çalışma mekanlarına ise balkonlar ve iç bahçeler ile birlikte üst katlarda yer verilmiştir.